O, Türkiye, Filistin, Azerbaycan, İran, Orta Asya ve Arap ülkelerini bir araya toplar.
Washington ile Moskova arasında diplomatik olarak kültürel mücadele devam ediyor. Bazı durumlarda iki ülke arasında soğuk ilişkilerin mülayimləşmə görüntüsü oluşturulsa da, aslında, ABD ve Rusya hedeflerine ulaşmak için siyasi faaliyetlerini sürdürür. ABD dünya devletlerini birleştiren Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sessiyasına hazırlanıyor. Rusya ise boş oturmuyor ve bu ülkeden ve kurumdan memnun olan devletleri Moskova’ya toplayarak, gündem yaratacak olaylarla akılda kalmaya gayret ediyor.
Barack Obama – ABD Başkanı ve Putin – Rusya Devlet Başkanı
Tabii ki, Başkan Vladimir Putin dünyayı ayağa düşürecek, titretecek girişimden el çekmiyor. O, bu kez Rusya, Türkiye ve Filistin başkanlarını, Azerbaycan, İran, Kazakistan da dahil olmak üzere Orta Asya ve Arap ülkelerinin resmi isimlerini Moskova’ya toplamak karar verdi. 23 Eylül baş tutacak bu görüşün tam olarak aynı tarihte New York’ta baş tutacak BM Genel Kurulu 70. oturumunun açılışı gününe tesadüf etmesi ise dikkat çekiyor.
Oturumu BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ve Haziran’da 70. oturum başkanı seçilen Avusturyalı diplomat Moqens Likketoft açacak. Yıldönümü toplantılarının gündeminde 170 konunun dahil barış ve güvenlik, silahlı çatışmaların önlenmesi, teröre, ırk ayrımcılığı ve ksenofobiyaya karşı direnç, çevrenin korunması, ülkelerin sürdürülebilir gelişimine destek, nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine uyulması, insan haklarının korunması ve yasa üstünlüğünün sağlanması konuları yer alır.
BM Genel Kurulu
Rusya Devlet Başkanı’nın sözcüsü Dimitri Peskov s’ye bildirib ki, Putin’in davetlisi olarak Moskova’ya gelen misafirler yeni caminin açılışına katılacak. Ziyaret çerçevesinde prezidentlerin ayrıca ikili ve çok taraflı görüşmeleri de öngörülüyor.
Bir çok uzman gerçek durumu Rusya ile Batı arasındaki kültürel çarpışmanın bariz örneği olarak değerlendirir. Peki, gerçek nedir, her iki ülkenin önemli tedbirleri tesadüften doğan zorunluluktur, yoksa, siyasi gedişdir, genellikle, BM’ye alternatif yeni kurumun oluşturulması gündeme gelebilir mi?
BM İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra önde gelen devletler tarafından oluşturulan uluslararası yapılardır. BM dünyanın önde gelen güçlerinin – ABD, Çin, Fransa, Rusya ve İngiltere’nin elindedir ve bu örgütü onlar kontrol ederler. O yüzden buna karşı alternatif bir şeyler organize etmek, ona karşı hareket etmek, onu yeniden düzenlemek soyut bir konudur ve bu, mümkün değildir. Eğer lider devletlerin rızası olmasa, ona alternatif kurum kurulamaz. Sadece, Rusya, ABD tarafından paralel olarak bölgesel düzeyde herhangi teşkilatı oluşturulabilir. Düşünüyorum ki, dünya çapında BM’ye alternatif bir şeyler yaratmak yakın gelecekte mümkün olmayacak.
Fikret Sadıkov – politolok
O, Putin’in bazı ülke liderlerini bir araya toplamasını siyasi gidiş ve gündemi değiştirmek gibi değerlendirip, “Putin şimdi anlıyor ki, Rusya yaptırım çerçevesinde yaşıyor. Bu nedenle onun ABD’ye gitmemesi belli siyasi gedişdir. Yani BM’nin ABD ülkesinde yerleşmesini” inkaretmə “adımıdır. Ama gerçekler başkadır. İstesek de, istemesek de, hoşumuza gitse de, gitmese de, kabul etsek de, etmesek de BM aslında laik kurumdur ve orada önemli kararlar vardır. Elbette, Putin hazırda çalışır, herhangi ülkeleri etrafına toplasın, Asya’da, Ortadoğu’da ve başka bölgelerdeki ülkelerin ilgisini dikkate alarak, onlarla yakınlık etsin, belirli karşılıklı adımlar atsın, dünya politikasında bir takım girişimlerde sürsün. Zannediyorum, bu, siyasi gedişdir ve Batı’nın Rusya’ya karşı ilişkilerinin eks sonucudur. Çünkü şu anda Rusya ile Batı arasında qarşıdırma devam ediyor ve bu, pik noktasına ulaştı. Rusya tarafından atılan adımları doğal karşılamak olur. ”
Fikret Sadıqov Dağlık Karabağ sorununun istenilen organizasyonda, görüşmelerde tartışmaya çıkarılmasını zaruri sayar. Onun sözlerine göre, BM’nin her yıl düzenlenen oturumları önceden günlük onaylanır. Elbette, bu mesele gündeme salınsa ve tartışmaya çıkarılırsa çok iyi olur.
Politoloq söyledi: “Eğer Karabağ konusu gündeme sokmak için teşebbüsünü Rusya ileri sürüyorsa, bu, bizi tatmin ediyor. Ama gerek biz de etkinlik gösteri ettirelim, hücumedici diplomatik adımlar atalım. Elbette, Karabağ sorununun müzakere edilmesi, dünyanın dikkatine yeniden iletilmesi önemlidir. Çünkü BM nin 1993 yılında Dağlık Karabağ ile ilgili aldığı 4 karar şimdiye kadar icra edilmez, havada asılı durumda kaldı. Aslında Azerbaycan uğrar, toprakları işgal altındadır ve BM buna umursamazlık gösteriyor. “
